Koca Kız Oldun

Akşam ezanı okundu hala sokakta mısın? dediler. 
Koca kız oldun artık sokakta bisiklet sürmen doğru olmaz, çatıya kaldıracağız(neden ki?) dediler.
Bilye oynuyorduk, o erkek(ne sakıncası var ki), bahçenin kapısında ne işi var, gitsin dediler(kovaladılar). Ağır kızsın sen, oturaklısın maşallah(sessizdim, içime kapanık) dediler. 
12 yaşındaydım, baban yok artık, büyüdün(büyüdüm) dediler. Ağlama isyan etmek olur dediler, sakinleştirici verdiler(ağlayamadım).
Tüm bu seslerden biraz olsun uzaklaşabilmek için okuldan kalan tüm boş zamanları çalışarak doldurdum. Çocukluk arkadaşımla(erkek) neşe içinde çalıştığımı görünce, kız çocuğu bu, illa çalışacaksa yanımızda çalışsın dediler(ahlak bekçileri). Aşçı ol(olur, güzelmiş) dediler. İş çıkışları bir nebze düşüncelerimi dağıtmak için müzik tıngırdatan bir cafede çay içiyordum, bu saatte eğlence yerinde ne işi var?(bir işim olmak zorunda mı ki?) dediler. O sana uygun değil(ben nasılım ki?) dediler. Bir parçamı bıraktım. Kız dediğin sokakta gülmez(mendebur oldum çıktım) dediler. Sonra birgün ruhumu özgür bırakıp, kendimi kendim keşfetmek istedim. Sana hiç yakıştıramadım dediler(büyük laf etme, çocukların var dedim, buldular). Başkalarının eksik gördükleri yanlarını anlattılar, herkesin kendine göre sebepleri vardır, mühim olan bunları görebilmek, yadırgamadan destek olabilmek dedim. Aman seninle de konuşulmuyor dediler. Kararlarına saygı beklediler, kararlarımı eleştirip hatta beni sildiler. Sırt dönüp fedakarlık beklediler(yaptım, az geldi). Sonuçlarına her defasında benim katlandığım şeyler için hesap beklediler. Hala daha bekliyor musunuz? Geç oldu, çok zayiat verdim ama artık yok. Kısacık ömrümde yaşamayı geç keşfetmişken vaktimi size heba edeceğimi hala düşünüyor musunuz? Hayır hayır. Artık sizinle ömrüm tükendiğinde görüşeceğim, o vakit dilediğiniz hesabı görebiliriz. 

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İyi Gün

 İnsanların biraz olsun canını sıkmak gerekiyormuş. Ağızların tadı kaçmasın diye sustuğunda veyahut onların derdi, sıkıntısı bitmediğinden birşey anlatmadığında gamsız oluyormuşsun. "Zaten kendi işini kendi görüyor", "Başına buyruk, birşey denmez, baksın başının çaresine." oluyormuşsun. Meğer onları dertlerinle boğup etrafında tutmak için onlara mecburmuşsun, muhtaçmışsın gibi görünmek gerekiyormuş. Fakat bunu senden önce yapan oldu ise kimsenin sana hal hatır sormaya bile mecali kalmıyormuş." Aman derdim bana kalsın, mutluluğumu paylaşsalar yeter" dediklerin, mutluluğuna gelene kadar yok oluyormuş. Ah ne büyük ahmaklık... En sıkıntılı dönemleri kimseye duyurmadan kendi ayakları üzerinde durarak atlatanların, mutlu gününde insan aramaları ne büyük ahmaklık... 
Devamı

Hep Yanındayım

 #hepyanındayım , ne kadarda tanıdık geliyor değil mi? bir türlü çıkaramadığımız ama pekala bir yerlerden duymuş olduğumuz, fiilen sürekliliği temsil ederken aslında sayılı vakitlere hitap eden, güveni zirvede hissettiren iki kelime. İnsanların temel ihtiyaçlarından biri de güven ihtiyacıdır. Birilerine güvenmek ve birilerinin bize güvendiğini hissetmek isteriz. Peki birine körü körüne güvenmek bize kendimizi daha mı iyi hissettirir? Bunun üzerine biraz konuşsak iyi olacak gibi. İnsanoğlu şaşar beşer. Dünki aklını bugün hala beğenen var mı? - ben varım diyenleri duyar gibiyim. Peki, geçmişte birine olan yaklaşımınızın daha iyi yada daha net, belki daha mesafeli olması gerektiğini de düşündüğünüz olmadı mı hiç? Bazı anlar vardır, uzun zamandır zihnimizin derinliklerinde saklanan hatıraların belirdiği. Tamda böyle anlarda kişi kendi düşünce ve eylemine anlam veremez bir durumda bulur kendini. Bu tür durumlar kişinin özgüveninin gereksiz boyutlara taşınmaması için oldukça verimli ve g...
Devamı

Nankör

 İnsan gerçekten sonradan anlıyor birşeyleri. Bir parça canınızla, küçücük aklınızla bile herşeyine yetişmeye uğraştığınız, kötü gününde onun acısını kendi acınız gibi yaşadığınızdan belki haddiniz olmayan olayların en ortasında kaldığınız olur. Sonrası klasik Türk filmi sonu. Siz kötü olursunuz. Otuz yaş üstü herkesin kabahatine hafifletici sebep bulunurken, kimsede çıkıp küçük yaşta onca hengamenin ortasında kaldı, yaşadığı psikoloji bir yana, nasıl doğru düşünebilsin ki demez.  Ama bilin ki nankörse insan, yakın olsan huzurumu kaçırdın, uzak olsan hiç yoktun diyecektir. Ve herkesin hatası olduğu yerde, kendi hatalarını başkalarına yıkarak rahatlamak isterse insan, her ikisini aynı anda söyleyecektir. Çünkü küçük dünyasında mutlu olmak isteyenler için senin kötü seçilmen gerekmiştir.  Olduğun yerde 'huzur kaçıran' , olmadığın yerde 'neden yoksun?' Hepsini anlarım, herkesin iç dünyasında kendini sultan ilan ettiği yerler vardır da, anlayamadığım şey; Neden birilerini h...
Devamı